çocukken babanın iş yerine gitmek

sürekli oralet,gazoz ve kola içmek suretiyle babayı getirdiğine pişman etmektir.

babamın iş yerine gidip kalem çalardım çünkü çok güzeldiler.

biz çok küçükken annem bizi eve yalnız bırakamazdı, babam sabah annem öğlen vardiyasina aynı fabrikaya giderdi, işe giderken annemle gider. babaya teslim edilir aynı araçla eve geri gelirdik.

babam insaat isinde oldugu icin cocukken babamla ise gitmem demek amelelik yapmam, dukkan temizlemem, pertim ciktigindan aksam erkenden uyumam anlamina gelirdi. sag olsun peder de gonlunu yapmak icin ikrami bol tutardi.

güzel oluyordu. bir gün annem kardeşimle beni aldı gittik. babamın görüşmesi vardı, annemde o ara nerdeyse bilmiyorum mutfakta kardeşimle takılıyoruz, gözümüze nescafeyi kestirdik, bakalım bu büyükler bunu neden bu kadar seviyorlar içelim bir bizde dedik. hazırlıyoruz içine nescafeyi koyduk, 4 ya da 5 kaşık süt tozu koyduk süt güzel bu da güzeldir kafasıyla sonra 4 küp şeker falan attık, sıcak su ve çoğunlukla soğuk suyu koyup içtik baktık tadı iğrenç 2 tane daha küp şeker attık içtik, hala iğrenç 4 küp şeker daha attık içine tadında hiç değişiklik yok. neresini seviyorlar bunun dedik sonra bardaktaki nescafeleri lavaboya döktük o zaman farkettik ki hiç karıştırmamışız, bardağın içinden şeker akıyor. ardından tekrar aynı şekilde nescafe hazırlayıp 10 küp şeker atıp karıştırıp içmiştik. tabi akşamına ishal olmuştuk. hey gidi günler hey.

her gittiğimde kuşburnu ve oralet icerdim. başka yerde içtiğimde o tadı alamıyorum hala. 1 ay önce son kez gittim emekli oldu kendileri':)

babamın iş yerine gitmek için pek fırsatım olmadı benim.abim zaten dükkanda duruyordu,abim usluydu ağır başlıydı.ben genelde eti senin kemiği benim diyerek sanayiye verilen asi çocuktum.

şeker komasına girmek için muhteşem bir gün

ilçedeki hemen hemen tüm esnaflar tanır babamı. komşu esnaflarla da çok iyi anlaşırdı. ben dükkana gittiğim zaman herkes "ooo küçük patron gelmiş" falan derdi. çok hoşuma giderdi. patron koltuğuna otururdum. polis amca vardı bi tane şimdi rahmetli oldu. her dükkana geldiğimde "patron bey bi çayınızı içerim" derdi. adamla belki 100 kez yüz yüze görüşmüşüzdür ama adını hala bilmiyorum. polis amca derim hala. çaycı gelip "kaç marka alıyoruz beyefendi" derdi. koskoca adamlar tiyatro oynarlardı benim için. esnaflığın güzelliğini, insanların iyi niyetini o dükkanda tanıdım ben.

ben halen gidiyorum amk

muhteşem hissettiren eylemlerden. pek çok kez istanbul ilçelerini gezdim şoför koltuğunun hemen arkasındaki koltukta, babam otobüs şoförü.

çocukken banamın yanına sürekli sanayiye giderdim. o makinalara baktıkça hayran olur ve "bende kulllanıcam bana da öğret" derdim. ama babam her zaman "hayır sen okuyup adam olucaksın bunları kullanmicaksın" derdi. ne oldu bilmiyorum ama eski babam yok artık sözlük. artık benden sesimden dahi haz etmeyen bir babam var. yıllar geçtikçe düzelir dememize rağmen daha da asabileşti. evet o makinaları kullanmayı öğrendim. ve evet okuyup adam da olmaya çalışıyoruz. bakalım kısmet .

gitmezsem olmazdı. bakkalımız vardı. çikolata çerez yemek için okulun bitmesini bekler bazen üstümü değiştirmeden babamın yanına giderdim. sırf püskevit açmak için yalandan yere çay demlerdim. daha sonra dükkanın soyulması sonucu borçları ödeyemediği için iflas etti.

bizim dükkanın adı benim adımdan gelir, içeri girdiğim zaman çalışanlar bana patron gibi davranırdı, çok severdim dükkana gitmeyi. sonra büyüdük babam yük taşıtmaya başladı falan ama bunun konumuzla ilgisi yok

ben küçükken annem de çalışıyodu, hep gidiyodum, uyuyodum falan

ben gidiyordum. asker abilerle kanka oluyordum hep. hatta daktilolu bir oda vardı sürekli oraya girip okuma yazma bilmediğim halde daktiloya saçma sapan şeyler yazıyordum.

çok güzel zamanlardı ya ambulansın içini o aletleri falan görmek beni heyecanlandırırdı hatta bazen babam beni almaya gelirdi ilkokuldaydım,okulun bahçesine çekiyordu ambulansı öf ne havalıydım be djdkdfkfşfkdşfkdşfflr

hala gidiyorum ya buna bir dur demeli.

çocukken giderdim ve böyle iş olmaz olsun amına koyyim derdim. hala gidiyorum ve hala diyorum. bu işi icad eden insanın anasını sikeyim.

ben gittiğimde sevgilisinin ağabeyiyle, kardeşim gittiğinde sevgilisiyle tanıştırmıştı. neye uğradığımızı şaşırmıştık. herifteki genişliğe bak, hâlâ hatırladıkça deliririm.

babası imam olan denk gelirse bilir, camide oynamanın tadı bir başkadır.

babamın okulumda ögretmen olması dolayısıyla sürekli gerçeklestirdiğim eylem. çok kotü günler atlattım çok.

ulan herkes gider babasının koltuğunda oturur resim yapar ben babama tuğla uzatıyorum